Son günlerde Ayasofya’nın yeniden cami olarak açılması ve asli görevine dönmesi ile ilgili olarak kamuoyunda çok önemli tartışmalar yapılmaktadır.
Bilindiği gibi, İstanbul’un fethinden sonra hiçbir kiliseye dokunmayan Sultan Fatih, sadece Ayasofya’yı kılıç hakkı ve fethin hatırası olarak ‘’Fethiye Camii’’ne çevirmiş ve burada İstanbul’daki ilk Cuma namazını kıldırmıştır. Sultan Fatih Ayasofya Camisi ve çevresini kurmuş olduğu vakfiyeye dahil etmiş ve bu vakıf eseri bir vakfiye olarak kıyamete kadar aziz milletimize emanet etmiştir.
1 Haziran 1453 tarihinde bir Cuma günü ibadete açılarak, beş yüz yıla yakın bir süre ile kesintisiz bu kutsi vazifeyi yerine getiren ve İstanbul’un İslamlaşmasının bir nişanesi hükmüne geçen Ayasofya Camisi, 24 Kasım 1934 tarihli tartışmalı bir kararname ile camiden müzeye dönüştürülmüş, maalesef büyük bir acı ve hicrana büründürülmüştür.
Ayasofya’nın yeniden cami olarak asli vazifesine dönmesi konusu zaman zaman gündeme gelmiş, tartışmalara konu olmuş, fakat bugüne kadar bu hasreti dindirecek ciddi bir adım atılamamıştır.
Bu ülkede yaşayan ve bu ülkenin milli ve manevi değerlerine bağlı bütün vatandaşlarımızın en büyük beklentilerinden birisi de hiç şüphesiz Ayasofya’nın 85 yıldır mahrum bırakıldığı bu çok büyük, manevi, şerefli, mukaddes ve asli vazifesine yeniden kavuşmasıdır.
Ayasofya son günlerde yeniden gündeme gelmiş ve inşallah asli vazifesine dönmesi için çok önemli adımlar atılmaya başlanmıştır. Üzülerek ifade edelim ki, bu konunun ciddi olarak gündeme getirilmesi ile birlikte, bazı şahıslar, müze olarak elde edilen gelirlerin kaybedilebileceğinden bahsetmekte ve hatta bazıları daha ileri giderek başka camilerin de müzeye dönüştürülmesi gerektiğinden bahisle, bu milletin değerlerine ne kadar yabancı ve uzak olduğunu ortaya koyabilmektedir.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Ayasofya’nın yeniden cami olarak asli vazifesine dönmesi için Demokrat Parti döneminde Ankara’ya gitmiş ve yetkililere bu önemli konuyu iletmiştir. Ayrıca bir talebesinin Ayasofya ile ilgili bir sorusu üzerine şu cevabı vermiştir: 'Ayasofya, Hristiyanlığın, İslâmiyete devir ve tesliminin bir âbidesidir. Bunun için kilise iken cami olmuştur. Elbette tekrar camiye çevrilecektir'
Ayasofya’nın yeniden cami olarak ibadete açılması ve asli vazifesine dönmesi, bu milletin üzerindeki maddi ve manevi belaların kalkmasına vesile olacağına dair inancımızı da ayrıca ifade etmek istiyoruz.
Biz Muhabbet Platformu Nur Talebeleri olarak; bütün milletimizin dua ve muhabbetine vesile olacak ve yıllardır en büyük beklentilerinden birisi haline dönüşen bu çok önemli adımın hemen atılmasını, bu çok büyük manevi yük ve mirasın altında daha fazla kalınmamasını bekliyor ve dua ediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin atacağı bu çok büyük adımın, çok büyük manevi fetih ve sürurlara vesile olacağına dair inancımızı da kamuoyu ve milletimiz ile paylaşmak istiyoruz.